BİLDERBERG HANGİ GÜNDEMLE TOPLANDI
21 ülkeden yaklaşık 120 katılımcı vardı.
Batılı oligarklar ve onların diğer ülkelerdeki işbirlikçileri, medya körlüğü altında Washington DC'deki Mandarin Otel'de bir araya geldi.
Türkiye'den de 5 katılımcı vardı.
Bunlar; Koç Holding Yön. Kur. Başkanı Ömer Koç, Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Emre Erdoğan, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Yön. Kur. Üyesi ve Dışişleri Bakanlığı Sınır Aşan Sular Eski Daire Başkanı Mithat Rende, Eisenhower Vakfı Türkiye Temsilcisi Murat Yetkin ve Habertürk Program Sunucusu Afşin Yurdakul idi.
Ünlü katılımcılar arasında ise, Bilderberg kurucularından olan ve 1957'den beri hiç bir toplantıyı kaçırmayan 99 yaşındaki Henry Kissinger, CIA Direktörü William Burns, Finlandiya'yı NATO'ya sokmakla görevli -Davos Young Global Leaders tornasından geçmiş - Fin Başbakan Sanna Marin, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile tartışmalı mRNA aşılarının üreticisi Pfizer CEO'su Urla kökenli Albert Bourla da vardı.
İsviçre'deki Davos WEF toplantılarının ardından toplanan Bilderberg'in uzun bir gündem listesi bulunuyordu:
1. Jeopolitik Düzenlemeler
2. NATO Zorlukları
3. Çin
4. Hint-Pasifik Yeniden Düzenlenmesi
5. Çin-ABD Teknoloji Yarışması
6. Rusya
7. Devletin Sürekliliği ve Ekonomi
8. Küresel Finansal Sistemin Bozulması
9. Dezenformasyon
10. Enerji Güvenliği ve Sürdürülebilirlik
11. Pandemi Sonrası Sağlık
12. Demokratik Toplumların Parçalanması
13. Ticaret ve Deglobalizasyon
14. Ukrayna
The Guardian'ın Washington D.C. muhabiri Charlie Skelton, son Bilderberg toplantıları hakkında şunları yazdı:
"Bilderberg hırslı bir şekilde geri döndü. İki yıllık salgın arasından sonra, seçkin küresel zirve, Washington DC'deki güvenlik dolu bir otelde NATO, CIA, GCHQ (İngiliz Dijital İstihbarat ve Güvenlik Kurumu) ve ABD ulusal güvenlik konseyi başkanları ile iki Avrupa başbakanı, bir avuç teknoloji milyarderi ve Henry Kissinger'i içeren çok güçlü bir konuk listesiyle yeniden toplandı.
İki yılda çok şey değişti.
Bilderberg grubunun 70 yılın büyük bir bölümünde sessizce şekillendirdiği batı dünya düzeni her türlü değişimin içinde.
2019'da, Bilderberg'in en son yüz yüze bir araya geldiği konferans, “İstikrarlı Bir Stratejik Düzen” ve “Avrupa için Sırada Ne?” başlıklı iyimser başlıklarla yapılmıştı.
Ancak bu yıl gündem kaos ve kriz kokuyor.
Programın başında, son derece ürkütücü “Küresel Yeniden Düzenlenmeler” ve ardından en büyüğü açıkça Ukrayna olan “NATO Mücadeleleri” yer alıyor.
Elbette Washington konferansı, NATO genel sekreteri ve Bilderberg'in eskilerinden Jens Stoltenberg tarafından yönetilen üst düzey bir savaş konseyi.
Toplantılar, Ukrayna'nın ABD büyükelçisi Oksana Markarova ve devlete ait Ukrayna petrol ve gaz şirketi Naftogaz'ın CEO'sunun da katılımıyla lüks Mandarin Oriental otelinde yapıldı.
Aralarında Kanada'nın yarı Ukraynalı başbakan yardımcısı (dedesi Nazi) Chrystia Freeland'ın da bulunduğu, ışıltılı müttefik savaş lordları, İmparatoriçe salonunda kokteyllerini tattılar.
Zirve, uluslararası güvenlik işlerinden sorumlu ABD savunma bakan yardımcısı Celeste Wallander ve Bilderberg'in seçkin yönetim kurulunda yer alan eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı Nadia Schadlow da dahil olmak üzere Rusya ve Ukrayna uzmanlarıyla dolup taşıyor.
Konferans odası, utangaç ileri gelenlerin sanal bir katılım yapmaları için video ekranlarıyla donatıldı ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy'in görüşmelere tişörtlü bir katkı için Zoom yapması kuvvetle muhtemel.
Sadece birkaç gün önce Zelenskiy, CIA tarafından finanse edilen meşhur gözetim ve veri analizi şirketi Palantir'i yöneten bir Bilderberg ve ABD istihbarat temsilcisi Alex Karp ile bir araya gelmişti.
Bilderberg üyesi milyarder Peter Thiel tarafından kurulan Palantir, ülkenin başbakan yardımcısının bir tweet'ine göre Ukrayna ordusuna "dijital destek" vermeyi kabul etti.
Katılımcı listesi, biri eski genelkurmay başkanlarından biri olan askeri danışmanlarla ve Washington savaş makinesinden bazı iri dişlilerle dolu.
En ağır olanlar arasında, Pentagon'un net değerlendirme sondaj ofisi başkanı James H. Baker var.
Bilderberg bazen sadece geyik muhabbeti veya komplo teorisyenlerinin çılgın teorileri olarak niteleniyor.
Ancak gerçekte, bu yıl ABD ticaret sekreterinden Avrupa Konseyi başkanına kadar son derece üst düzey transatlantik politikacıların katıldığı büyük bir diplomatik zirve.
Pek çoğu, onu Dünya Ekonomik Fonu tarafından her yıl sahnelenenden daha eski, daha az gösterişli bir Davos olarak görüyor.
İki olayın ortak bir yanı var: yani, bu yılki konferansta üç WEF mütevelli heyeti ve Davos'un tüyler ürpertici başkanı Klaus Schwab da vardı. Schwab aynı zamanda Bilderberg'in eski bir yönetim kurulu üyesi.
Schwab, “Büyük Sıfırlama” gündemiyle, Bilderberg'deki “Küresel Finansal Sistemin Bozulması” konferansında büyük ilgi gördü.
Konferans, “Enerji Güvenliği ve Sürdürülebilirlik” konuşması yapmasıyla ünlü politikacıların petrol devleri BP, Shell ve Total'in CEO'ları ile buluşmaları bazı etik uzmanları rahatsız etti.
Ayrıca günlerce Wall Street yatırımcılarına kilitli tutulan ve basın incelemesi yapılmayan Pfizer ve GlaxoSmithKline CEO'ları ile “Pandemi Sonrası Sağlık” da konuşuldu.
Bilderberg, transatlantik istihbarat topluluğuyla olan bağlantıları nedeniyle gizlilik içinde yapılıyor.
1950'lerin ortalarında İngiliz ve ABD istihbaratının ortak projesi olarak kurulan konferans, kartlarını göğsüne o kadar yakın tuttu ki, dünya basını bir müddet sonra onları takip etmekten vazgeçti.
CIA başkanı William Burns tarafından yönetilen bu yılki konferans dizisi bu kökleri yansıtıyor.
Burns, ABD'nin eski bir Rusya büyükelçisi ve Joe Biden'ın kendisine işi vermesinden sadece birkaç ay önce Bilderberg'in yönetim kuruluna seçilmişti.
Burns, CIA Başkanı olmasının ardından Bilderberg yönetimindeki koltuğundan gizlice istifa etti.
Bilderberg'e Burns'ün dışında dört aktif istihbarat şefi de katıldı: Birleşik Krallık Hükümet İletişim Merkezi başkanı; Fransa'nın dış istihbarat teşkilatı DGSE'nin direktörü; ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenlik Ajansı'nın lideri; ve Biden'ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan.
Toplantılarda eski casus şefleri arasından David Petraeus (CIA) ve şimdi Bilderberg ve BP'nin yönetim kurulu üyesi olan Sir John Sawers (MI6) yer alıyordu.
Ve elbette, otel barındaki en parlak isimlerden biri Klaus Schwab'ın akıl hocası Henry Kissinger idi.
İnanılmaz bir şekilde, 99 yaşındaki Kissinger, 1957'den beri Bilderberg'lere katılıyor.
Realpolitik prensi, herkesin hatırlayabildiği kadarıyla Bilderberg'in ideolojik vaftiz babası olmuştur.
Ve kısa süre önce, Google'ın eski başkanı ve Bilderberg yönetim kurulu üyesi Eric Schmidt ile birlikte "The Age of AI" (Yapay Zeka Çağı) adlı bir kitabın ortak yazarlığını yaptı.
Bu yılki Washington konferansı, Facebook'tan Yann LeCun'a ve DeepMind'den Demis Hassabis'e kadar yapay zeka armatürleriyle dikkat çekici bir şekilde dolup taştı.
Bilderberg, küresel yeniden düzenlemeler nasıl olursa olsun ve sıfırlanan bir küresel finansal sistem nasıl görünürse görünsün, dünyanın şeklinin büyük teknoloji şirketleri tarafından belirleneceğini biliyor.
Ve oyunun sonu, gündemin önerdiği gibi “Hükümetin Sürekliliği” ise, bu süreklilik AI (Artificial Intelligence - Yapay Zeka) tarafından desteklenecektir.
Ancak dünyayı yöneten milyarder yazılımcılar ne yaparsa yapsın, Bilderberg ekibi elinin farede olduğundan emin olmak istiyor."
Ben de Kissinger ile ilgili bir not ekleyeyim.
99 yaşındaki kurt jeopolitik ustasının Davos'ta yaptığı, reel politik için şart olan Ukrayna'nın bir kısmının Rusya'ya verilmesi gerektiği yönündeki uyarısı etkili oldu.
ABD Başkanı Joe Biden da Kissinger'den hemen sonra benzer bir söyleme geçti.
Biden Ukrayna'nın barış için taviz olarak toprak vermesi gerekebileceğini söyleyerek herkesi şaşırttı.
Yorumlar
Yorum Gönder